top of page

Atama Bekleyen Öğretmenler: Emeğimiz Yok Sayılıyor

Atama Bekleyen Öğretmenler: Emeğimiz Yok Sayılıyor

Milli Eğitim Bakanlığı’nın açıkladığı 15 bin kişilik öğretmen ataması, atama bekleyen yüz binlerce eğitimci arasında hayal kırıklığı yarattı. Öğretmenler, yıllardır verdikleri emeğin yok sayıldığını belirterek atama sayısının en az 40 bine çıkarılmasını ve branş dağılımında adaletin sağlanmasını talep ediyor.


“Bazı Branşlar Kayırıldı, Diğerleri Görmezden Gelindi”

18 Nisan’da duyurulan branş bazlı kontenjan dağılımı ise tepkilerin odağında. Sınıf öğretmenliğine 4.387, özel eğitime 3.087, din kültürü öğretmenliğine 1.802 atama yapılırken; edebiyat, tarih ve biyoloji gibi temel branşlara sadece 20’li sayılarda kadro ayrıldı.Öğretmen temsilcisi Kaya, “Bizler yok sayıldık, emeğimiz çalındı” diyerek durumu özetliyor.


Atama Bekleyen Öğretmenler: Eğitimciler Sadece İş Değil, Hayat Mücadelesi Veriyor

Atama belirsizliği, sosyal hayatı da derinden etkiliyor. Aile kuramayan, hayallerini erteleyen, ailesinin yüzüne bakamayan binlerce öğretmen artık seslerinin duyulmasını istiyor.


Doğu ve Güneydoğu’da Alarm Zilleri Çalıyor

Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde öğretmen açığının kritik seviyelere ulaştığı belirtiliyor. İkinci il dışı tayinlerin açıklanmasıyla ihtiyaç daha da arttı. Ataması yapılmayan öğretmenler, “Biz meydanlarda değil, sınıflarda olmak istiyoruz” diyor.


Cumhurbaşkanı’na Çağrı: Bu Ses Artık Duyulmalı

Eylemler, mektuplar, görüşmeler, dosyalar… Öğretmenler her yolu denedi.Ankara’dan Şanlıurfa’ya, meclisten medya kanallarına kadar tüm kapıları çalan öğretmenlerin artık tek bir sorusu var:


“Geri dönüş aldığımız herkes haklısınız dedi.Peki biz daha ne yapalım?”

Kulishaber16 // Derin Bakış

Bu ülkenin en temel taşlarından biri olan eğitim, artık sadece bir meslek krizi değil, bir toplumsal adalet sorunudur. Binlerce öğretmenin işsizlikle sınandığı, aile kuramadığı, hayallerini rafa kaldırdığı bir düzende, sadece bireyler değil; geleceğin eğitimi, toplumun vicdanı da yara alır.


Bugün atama bekleyen bir öğretmen, aslında geleceğe umut bekleyen bir çocuk demektir. Ve biz soruyoruz: Bir ülke, kendi öğretmenine kulak tıkarsa; kim, kime neyi öğretebilir?

Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
bottom of page