DEVA’dan Kayyım Sistemine Sert Eleştiri: “Kurumsal Yağma Dönemi Yaşıyoruz”

DEVA Partisi Bursa İl Başkan Yardımcısı ve Ekonomi Politikaları Başkanı Osman Yılmaz, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) üzerinden sürdürülen kayyım uygulamalarına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.

TMSF’nin, bir sigorta kurumu kimliğinden uzaklaşıp, siyasallaşmış bir “devlet holdingi” gibi hareket ettiğini savunan Yılmaz, bu yapının kamu kaynaklarını yandaş kadrolara tahsis ettiğini ve ekonomik güveni tehdit ettiğini söyledi.

“Devlet eliyle kurumsal yağma düzeni kuruldu. TMSF şeffaf değil, hesap vermiyor. Bu yapı artık bir kamu kurumu değil, iktidar eliyle yönetilen bir ticari organizasyon gibi çalışıyor.”

“Kayyım Sistemi Hukuku Aşıyor, Ekonomiyi Törpülüyor”

Yılmaz, yargı süreci tamamlanmadan şirketlere kayyım atanmasının, hukuk devleti ilkesine aykırı olduğunu vurguladı:

“Masumiyet karinesi hiçe sayılıyor. Şirket sahipleri yargılanmadan mal varlıklarına el konuluyor. Bu durum yatırımcıyı korkutuyor, sermayeyi kaçırıyor. Türkiye, çökmeci değil düzen kurucu bir devlete ihtiyaç duyuyor.”

“TMSF’nin Adı Değiştirilmeli”

TMSF’nin kamusal sorumluluklardan uzaklaştığını belirten Yılmaz, yeni bir yasal düzenleme çağrısında bulundu:

“TMSF artık Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu değil, adeta Tasfiye ve Mülkiyet Şirketleri Fonu gibi çalışıyor. Devletin şirket yönetmesi değil, denetlemesi gerekir. Bu sistem derhal sonlandırılmalıdır!”

“Türkiye’ye DEVA Lazım!”

Yılmaz, açıklamasını şu sözlerle noktaladı:

“Adalet, hesap verebilirlik ve liyakat temelli bir yönetim olmadan ekonomik istikrar mümkün değildir. Bu çürümüş yapıya karşı çözümün adı DEVA’dır.”

---

Derin Bakış

Sosyolojik Perspektif: Kayyım uygulamaları sadece ekonomik değil, aynı zamanda toplumsal güveni de sarsıyor. Devlete olan güvenin yerini kuşku aldığı zaman, yurttaş ile kamu arasındaki bağ zedeleniyor. Bu sadece ekonomiyi değil, demokrasiyi de zayıflatır.

👉 Soru: Sizce bir devlet, hangi koşullarda özel şirketlere el koyma hakkına sahip olmalı?