DEVA Partisi’nden Eğitim Eleştirisi: Müfredat Hayata Değil, İşsizliğe Hazırlıyor

Eğitim-öğretim yılı başladı. Ancak sınıf zili, bu kez çocukların heyecanı için değil; velilerin omzuna binen yükleri yeniden hatırlatmak için çalıyor. DEVA Partisi Bursa İl Başkanı Tayfun Öztürk, eğitim sistemindeki yapısal sorunlara dikkat çekerek çok konuşulacak açıklamalarda bulundu.

"Ben bir babayım" diyerek konuşmasına başlayan Öztürk, eğitim sisteminin maddi yükünün, milyonlarca aileyi geceleri uykusuz bıraktığını belirtti. “Bugün eğitim; başarıyla değil, ailelerin cüzdanlarıyla ölçülüyor” dedi.

“Bir Kalem Bile Lüks Oldu”

Öztürk, okul masraflarının dar gelirli aileler için dayanılmaz hale geldiğini şu örneklerle dile getirdi:

• Çocuklar, hayal ettiği kalemleri alamıyor.

• Veliler kayıt dönemlerinde ‘zorunlu bağış’ adı altında baskı görüyor.

• Servis ücretleri nedeniyle öğrenciler kilometrelerce yürümek zorunda kalıyor.

“Müfredat Hayata Değil, Hayal Kırıklığına Hazırlıyor”

Mevcut eğitim müfredatını da eleştiren Öztürk, öğrencilerin geleceğe hazırlanmadığını söyledi:“Yabancı dil bilmeyen, eleştirel düşünemeyen ve teknolojiden kopuk nesiller yetişiyor. Bu sistem, daha baştan gençlerin kanatlarını kırıyor.”

“En Büyük Eşitsizlik Eğitimde”

“Adalet sadece mahkemede değil, okul sıralarında da aranmalı,” diyen Öztürk, fırsat eşitliğinin eğitimle başladığını vurguladı.

“Bu Düzen Değişmeli”

Öztürk, DEVA Partisi'nin çözüm vizyonuna da işaret etti:“Bu sistem artık çocuklarımızın hayallerini taşıyamıyor. DEVA olarak söz veriyoruz: Eğitim, herkesin hakkı olacak; eşit, adil ve ulaşılabilir hale gelecek. Çünkü hiçbir çocuk defterini yarım bırakmamalı.”

---

 Kulishaber16 // Derin Bakış

Bugün eğitim sistemi sadece bireysel bir sorun değil, toplumsal adaletin ve kalkınmanın doğrudan göstergesidir. Çocuklar eşit koşullarda eğitim alamadığında, yarının toplumu da eşitliğini kaybeder.

Eğitim, artık bir aile bütçesi kalemi değil; ülkenin geleceğiyle ilgili bir kriz alanıdır. Gerçek bir eğitim reformu olmadan, sosyal barıştan ve ekonomik kalkınmadan söz etmek hayaldir. Bu nedenle eğitimi konuşmak, aslında Türkiye’nin yönünü konuşmaktır. Ve bu yön değişmelidir.