top of page

Gerçek İtibar Lüksle mi, Hukuk ve Özgürlükle mi Sağlanır?

Gerçek İtibar Lüksle mi, Hukuk ve Özgürlükle mi Sağlanır?

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Nurhayat Altaca Kayışoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı konuşmada Kamu Denetçiliği Kurumu’nun (KDK) bağımsızlığını yitirdiğini ve halkın haklarını koruyamaz hale geldiğini söyledi. Kayışoğlu, bütçenin halkın yararına değil, şatafata ve lüks harcamalara ayrılmasına dikkat çekti.


Altaca Kayışoğlu, kurumun kuruluş amacından saptığını belirterek, “Kamu Denetçiliği Kurumu artık kanunda öngörülen amaca hizmet etmiyor. Seçim yöntemi tamamen siyasi çoğunluğun etkisi altında. Kurumun tavsiye kararlarının yaptırımı yok ve idareler bunlara uymuyor” dedi.


Hak ihlalleri artık sistematik Kayışoğlu, vatandaşlardan gelen şikayetlerin sağlık, eğitim ve sosyal haklar alanında yoğunlaştığını vurguladı. Hastanelerdeki erişim sorunları, randevu krizleri ve okullarda velilerden alınan kayıt ücretleri gibi uygulamaların sistematik hak ihlalleri haline geldiğini ifade etti.


KDK’nın bu ihlallere karşı önleyici politika geliştirme gücünün bulunmadığını belirten CHP’li milletvekili, “Kurum, vatandaşın sesi olmalı ve hak ihlallerinde resen harekete geçebilmelidir” dedi.


Uluslararası itibara zararKurumun etkisizliğinin Türkiye’nin uluslararası alandaki itibarını da olumsuz etkilediğini belirten Kayışoğlu, “Hukukun Üstünlüğü, Demokrasi, Basın Özgürlüğü ve Cinsiyet Eşitliği endekslerinde geriliyoruz. Bu tablo ülkemiz açısından ciddi bir itibar kaybıdır” diye konuştu.


Bütçe ve lüks harcamalar eleştirisiKayışoğlu, İstanbul’da düzenlenecek Parlamentolar Arası Birlik (PAB) Genel Kurulu hazırlıkları kapsamında yapılan harcamaları da eleştirerek, “Biz komisyon toplantılarında bir bardak su bulamazken, İstanbul’daki toplantı için lüks otellerde şatafatlı hazırlıklar yapılıyor. Halkın vergileriyle finanse edilen israf kabul edilemez” dedi.


Gerçek itibar hukuk ve özgürlükle sağlanırKayışoğlu, Türkiye’nin gerçek saygınlığının lüks ve gösterişli toplantılarla değil, hukuk devleti ilkelerine dönüşle mümkün olduğunu vurguladı. “Gerçek itibar, Can Atalay kararını uygulamakla, tutuklu belediye başkanlarını serbest bırakmakla ve milletvekillerinin özgürce görev yapabilmesini sağlamakla kazanılır” dedi.


Konuşmasını, “Gerçek itibar, lüks makam araçlarında değil, adaletin ayakta olduğu bir ülkede vardır” sözleriyle tamamladı.

🔹 Derin Bakış

Toplumsal güven ve devlet itibarının ölçütü, gösteriş ve lüks değil, hukuk, adalet ve özgürlüktür. Kurumların işlevsizliği ve bütçe israfı, halkın devlete güvenini sarsarken, Türkiye’nin uluslararası saygınlığını da zedeliyor.


Sizce demokratik denetim ve şeffaf bütçe politikaları tek başına yeterli olabilir mi, yoksa vatandaşın aktif katılımı şart mı?

Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
bottom of page