İklim Kanunu Yürürlükte: Yeşil Gelecek mi, Dijital Pranga mı?
- Mert Morava

- 9 Tem
- 2 dakikada okunur

9 Temmuz 2025 … Türkiye’nin geleceğini doğrudan etkileyecek olan İklim Kanunu, Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Resmî açıklamalarda “çevresel dönüşüm”, “yeşil kalkınma” ve “sürdürülebilirlik” gibi kavramlar öne çıkarıldı. Ancak bu kanunun satır aralarında, küresel sistemin Türkiye’ye uzattığı görünmeyen bir dijital kelepçe mi var?
Yeşil Değil, Gri Bir Gölge: Yasa Ne Diyor?
2053 net sıfır emisyon hedefiyle şekillenen yasa, sanayi, tarım, ulaşım, enerji gibi temel sektörlerde karbon emisyonunu azaltmayı amaçlıyor.
Ancak:
• Karbon izinleri zorunlu hale geliyor.
• Emisyon ticareti dijital platformlara bağlanıyor.
• Karbon verisi, bireyden işletmeye kadar devletin erişebileceği alanlara kaydediliyor.
• Bu verilerin İklim Değişikliği Başkanlığı tarafından takip edilmesi artık yasal.
Soru Şu: Bu Gerçekten “Çevre” İçin mi?
Elbette doğayı korumak vazgeçilmez bir görev.
Ancak:
Eğer bir yasa, insanın yediği yemeği, bindiği arabayı, çıktığı tatili, kullandığı elektriği sorgulayacak bir sistem kuruyorsa, orada çevre korumasından öte bir toplumsal mühendislik projesi olabilir.
Bu yasa, karbon ayak izi üzerinden vatandaşlık davranışlarını puanlayacak, bazı alışkanlıkları “sorunlu” ilan edecek bir altyapı inşa ediyor olabilir. Tıpkı Çin’in sosyal kredi sistemi gibi…
⚙ Yerli Sanayiye “Dönüşüm” Değil, Baskı
Yeni yasa, büyük sermaye için fırsat gibi görünse de, yerli üretici ve KOBİ’ler için ciddi bir yük getiriyor:
• Karbon izleme sistemleri pahalı.
• Emisyon belgesi almazsan para cezası 5 milyon TL’ye kadar çıkabilir.
• Dışa bağımlı teknolojik dönüşüm mecburiyeti kapıda.
Bir yandan “Yeşil Mutabakat”a uyum, diğer yandan “Milli Üretim” vurgusu…
Soru net: Bu ikisi bir arada yürür mü?
Bu haberi kaleme alırken Şunları Düşündüm
Bir sistem kuruluyor. Adı “iklim”. Ama ruhu “denetim”.
Bu yasa, doğa için değil; veri için, kontrol için, kısıtlama için de okunmalı.
Çünkü modern çağın prangaları demirden değil, dijitalden.
Görünmeyen ama hissedilen bir sistem…
Ve bu sistemi kabul ettirmek için, “gezegen” gibi kutsal bir değer perde olarak kullanılıyor.
Bu kanunla birlikte yeni bir çağın eşiğindeyiz:
Adına “yeşil gelecek” denilen ama ardında gri bir gölge taşıyan bu süreci anlamak ve anlatmak hepimizin görevi.
Çünkü bugün “emisyon” denetimiyle başlayan şey, yarın yaşam tarzına müdahale ile devam edebilir.
İklim Kanunu, yalnızca çevre politikası olarak değil; dijital denetim, ekonomik dönüşüm ve toplumsal yönlendirme boyutlarıyla da ele alınmalı.
Çünkü çevre adına atılan her adım, özgürlük ve egemenlik ilkeleriyle uyumlu olmak zorundadır.
🗳 HALK NE DİYOR?
🟩 Oy verdikten sonra yorum yapmayı unutmayın: Sizce bu yasa bizi nereye götürüyor?
İklim Kanunu Resmî Gazete’de yayımlandı. Peki siz bu kanun hakkında ne düşünüyorsunuz?
0%A) Doğayı korumak adına gerekli bir adım.
0%B) Yerli üreticiyi zorlayacak, dikkatli uygulanmalı.
0%C) Dijital denetim sisteminin altyapısı gibi görünüyor.
0%D) Bu yasayı detaylı okumadan yorum yapmak istemem.










Yorumlar