top of page

Ormanlarımız Neden Yanıyor? Muzaffer Genç’ten Kritik Açıklama

Ormanlarımız Neden Yanıyor? Muzaffer Genç’ten Kritik Açıklama

Hürriyetçi Tarım ve Orman Sendikası Genel Başkanı Muzaffer Genç, Türkiye’de 2025 yılında çıkan orman yangınlarının boyutlarına dikkat çekerek, yetkililere ve vatandaşlara kritik uyarılarda bulundu. Genç, “Her yaz yüreğimiz yanıyor, ama asıl yanmakta olan Yeşil Vatanımızdır. Artık orman yangınlarını sadece doğal afet olarak görmek büyük bir hata olur.” dedi.


2025’te 3.180’den fazla yangın çıktığını hatırlatan Genç, bu yangınların nedenlerinin büyük kısmının hâlâ bilinmediğini vurguladı: “Ülkemizde çıkan her iki yangından biri, nedeni bilinmeden kayıtlara geçiyor. Bu, ciddi bir araştırma ve koordinasyon eksikliğini gösteriyor.”


Geçtiğimiz on yılda 255 bin hektar alanın yandığını ve sadece 2025 yılında 80 bin hektarlık orman alanının tahrip olduğunu ifade eden Genç, yangınlarla mücadelede görev yapan personelin üstün çabasına rağmen, koordinasyon ve yetki sorunlarının çözülmesi gerektiğini belirtti.


Genç, ayrıca yanan ormanların şeffaf bir şekilde yeniden ağaçlandırılması, personel eğitimi ve liyakat temelli sistemler kurulması gerektiğini vurguladı. “Her bölgeye bir Yangın Amiri atanmalı ve müdahale sürecinde tüm kaynaklar bu amirin kontrolünde kullanılmalıdır.” dedi.


Hedefin sadece çevresel değil, aynı zamanda ulusal güvenlik boyutunu da kapsadığını belirten Genç, “Orman yangınları artık ulusal güvenlik sorunudur. Yeşil Vatanı korumak, vatanı savunmaktır.” diyerek çağrısını sonlandırdı.

🔎 Derin Bakış

Orman yangınları sadece ekosistemi değil, toplumsal yaşamı da doğrudan etkiliyor. İnsanlar yerinden edilirken ekonomik kayıplar ve psikolojik travmalar artıyor; özellikle kırsal bölgelerde yangınların yarattığı belirsizlik, göç ve gelir kaybı gibi sosyolojik sonuçlar doğuruyor. Ayrıca yangınların çoğunluğunun kaynağının bilinmemesi, toplumsal güveni sarsıyor ve vatandaşın devlete olan bağlılığını zorluyor.


Uzmanlar, eğitimli ve deneyimli personelin artırılması, koordinasyonun güçlendirilmesi ve şeffaf bilgilendirme ile toplumsal güvenin yeniden tesis edilebileceğini vurguluyor.


Peki, Yeşil Vatanımızı korumak için sadece devlet ve kurumların adım atması yeterli mi, yoksa toplum olarak bizlerin de günlük yaşamda alacağı önlemlerle bu tehdidi önlemeye katkıda bulunabileceğimiz bir model geliştirebilir miyiz?

Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
bottom of page