Türkiye Kamu-Sen’in Temelinde Ne Var? Hilmi Şanlı Yanıtladı

Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hilmi Şanlı yaptığı açıklamada, Türkiye Kamu-Sen'in sıradan bir sendika değil; inanç, kararlılık ve yüksek ahlakla yoğrulmuş bir hareket olduğunu vurguladı.

“Tarih sadece geçmişin izleri değil; inancın, iradenin ve kutlu yürüyüşlerin temelidir. Bizim için bu temel Söğüt’tür; sadece bir yer değil, bir ruhtur orası. Söğüt’te yanan ilk kıvılcım, adaletin ve dirilişin simgesidir. Türkiye Kamu-Sen de bu kıvılcımı takip eden, Söğüt ruhunu yaşatan bir teşkilattır," diyen Şanlı, sendikanın anayasal güvenceler olmadan dahi mücadeleye başladığını hatırlattı.

Türkiye Kamu-Sen’in yalnızca hak mücadelesi veren bir kurum değil, aynı zamanda milletin vicdanını temsil eden bir yapı olduğunun altını çizen Şanlı, şöyle devam etti: “Bu dava kanunla değil; inanç, kararlılık ve temiz niyetle yazıldı. Bizim yolumuz doğru, yönümüz bellidir. Hz. Muhammed’in ‘Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim’ sözünü kendimize rehber edindik.”

Türkiye Kamu-Sen’in, kamu çalışanlarının hakkını aramanın ötesinde; milletin ortak sesi ve vicdanı olduğunu söyleyen Şanlı, her bir teşkilat mensubunun gücünü ecdadından, inancından ve milletinden aldığını belirtti.

"Ne engeller, ne iftiralar bizi yolumuzdan çeviremez. Biz, kökleri derinlerde olan bir çınar gibiyiz. Bu çınarın adı Türkiye Kamu-Sen’dir. Gölgesinde hak, emek, dua ve millet vardır. Bu teşkilat, geçmişten aldığı güçle geleceğe umut taşımaktadır,” dedi.

---

Kulishaber16 // Derin Bakış

Bugün kamu çalışanlarının yaşadığı sorunlar sadece ücret, tayin veya özlük haklarıyla sınırlı değildir. Toplumun her kesiminde hissedilen adalet arayışı, liyakat eksikliği ve kurumsal yozlaşma; memurun da vicdanını yaralamaktadır.

İşte bu noktada Türkiye Kamu-Sen gibi hareketlerin önemi daha da artmaktadır. Çünkü bu tür teşkilatlar sadece bireysel haklar için değil, toplumsal ahlakın ve adaletin yeniden inşası için mücadele etmektedir.

Söğüt ruhu dediğimiz şey tam da budur: Bir memleketin sadece geçmişini değil, geleceğini de inşa etme sorumluluğudur. Türkiye Kamu-Sen’in yürüyüşü, bu anlamda bir sendikal mücadelenin ötesine geçerek; toplumsal vicdanın ve adil düzenin sesi olmaya devam etmektedir.