Türkiye MESEM’i Tartışıyor: Çocuklar Ölüyor, Sistem Susuyor
- Mert Morava

- 8 Eyl
- 1 dakikada okunur

MESEM projesi adı altında yürütülen sözde mesleki eğitim programı, çocukları okuldan alıp ağır iş koşullarına, ölüme ve kayıtsızlığa sürüklüyor. En az 12 çocuk, fabrika ve şantiye gibi iş alanlarında hayatını kaybetti. Sigortasız, eğitimsiz, güvencesiz bir şekilde çalıştırılan bu çocukların ölümleri, yalnızca iş kazası değil, sistematik bir ihmal zincirinin sonucu.
Taner Tunçay’ın açıklaması yürekleri dağladı: “Biz burada bir istatistikten değil, birer hayattan, birer çocuktan söz ediyoruz. Öfkemizi haykırmaya, vicdanları sızlatmaya geldik.”
👼 MESEM’de Hayatını Kaybeden Çocuklar
(Hepsi birer umut, hepsi birer hayat…)
Erol Can Yavuz (15) – Mobilya atölyesinde suntaların altında kaldı.
Arda Tonbul (14) – Sac bükme makinesinde can verdi.
Murat Can Eryılmaz (17) – İnşaatın 8. katından düştü.
Zekai Dikici (16) – 5. katta hayatı yarım kaldı.
Ömer Çakar (17) – Klima montajında çatıdan düştü.
Ulaş Dumlu (17) – Arıtma havuzunda nefessiz kaldı.
Alperen Kocayavuz (15) – Asansör boşluğuna gömüldü.
Eren Dağ (16) – Elektrik akımına kapıldı.
Alperen Enes Ural (17) – Doğalgaz borusu döşerken balkondan düştü.
Arda Silahlı (17) – Sakarya’da çalıştığı işyerinde yaşamına son verdi.
Muammer Samet Karaoluk (14) – Plastik atölyesinde kurşunla can verdi.
Yağız Yıldız (16) – Karabük Demir Çelik Fabrikası'nda iş kazasında öldü.
Derin Bakış |
Çocuk işçiliği, yalnızca yoksullukla değil; eğitim politikalarının bilinçli tercihiyle meşrulaştırılmış bir düzendir. MESEM gibi programlar, devletin çocukları okuldan koparıp üretime soktuğu bir sistemin vitrinidir. Bu ölümler sadece iş kazası değil, bir sosyolojik travmanın ve devlet eliyle sürdürülen sömürünün sonucudur.
Peki bu çocukların hayatı, bir eğitim politikasının kurbanı olmaya devam mı edecek?










Yorumlar