Zeytin Üreticisi Marmarabirlik ve Tüccarın İnsafına Bırakılamaz!
- Mert Morava

- 1 saat önce
- 1 dakikada okunur
İznik Ziraat Odası Başkanı Vedat Çakar, Marmarabirlik’in fiyat politikasına tepki göstererek şeffaf ve adil fiyat belirleyecek bir Zeytin Komisyonu kurulmasını talep etti.

İznik Ziraat Odası Başkanı Vedat Çakar, Marmarabirlik’in 2025/2026 zeytin alım fiyatlarına dair açıklamalarını sert bir dille eleştirdi. Çakar, “Zeytin üreticisi ne Marmarabirlik’e ne de özel sektör tüccarına mahkûm edilmemelidir” diyerek, çözüm olarak Zeytin Komisyonu kurulmasını önerdi.
Çakar, üreticilerin haklarını korumak için fiyat belirlemenin sadece birliklerin inisiyatifinde olmaması gerektiğini vurguladı. “Bu komisyonda İl Tarım Müdürlüğü, Ziraat Odaları, Marmarabirlik, Ticaret Odası ve Borsa yer almalı; zeytin ve yağlık zeytine ilişkin fiyatlar şeffaf ve adil biçimde belirlenmelidir” dedi.
Mevcut yasaları da eleştiren Çakar, “Zeytin ağaçlarını koruyan yasamız var, ama o ağacı diken, bakımını yapan, hasadını sırtında taşıyan üreticiyi koruyan bir yasa hâlâ yok. Bu kabul edilemez” ifadelerini kullandı.
Marmarabirlik’in fiyat artışlarını değerlendiren Çakar, “2024 yılı enflasyonu %44 iken, Marmarabirlik son iki yılda zeytin fiyatını toplam %26 artırdı. Bu üreticiye destek değil, ihanettir” dedi. Çakar ayrıca, yağlık zeytin ve dane zeytin fiyatları arasındaki uçurumun üreticiyi hem mali hem de moral olarak çökerttiğini belirtti.
Örnekle açıklayan Çakar, “Üreticimiz iri dane zeytinini Marmarabirlik’e 180 TL’ye verirken, tüccar aynı zeytini 200 TL’ye kadar alıyor. Bu durumda üretici neden Marmarabirlik’i tercih etsin? Marmarabirlik, bu yıl da çiftçisine sahip çıkmamıştır” dedi.
Derin Bakış
Bu durum, Türkiye’de tarımın ve üretici haklarının uzun süredir sistematik olarak yeterince korunmadığını gözler önüne seriyor. Üreticinin ekonomik belirsizlik karşısında güçsüz kalması, hem kırsal toplulukların sosyal yapısını hem de yerel ekonomiyi olumsuz etkiliyor. Marmarabirlik gibi büyük alıcıların fiyat politikaları, küçük üreticileri pazarlık gücü olmayan bireyler hâline getiriyor.
Peki, üreticinin haklarını gerçekten güvence altına alacak kalıcı ve şeffaf bir sistem nasıl kurulabilir?










Yorumlar