Adnan Akın: Öğretmenlik Neden ‘İhtisas Mesleği’ Olarak Görülmeli?

İYİ Parti Mustafakemalpaşa İlçe Başkanı Adnan Akın, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, öğretmenliğin toplumların geleceğini belirleyen en kritik mesleklerden biri olduğunu ifade etti. Akın, hem Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü hem de Türkiye’nin dört bir yanında fedakârca görev yapan tüm öğretmenleri saygıyla andığını belirtti.

Yaptığı açıklamada öğretmenlerin toplumların kültürel, bilimsel ve ahlaki gelişiminde belirleyici rol oynadığını söyleyen Akın, “Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde, Türk milletine hayırlı nesiller yetiştiren tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü kutluyorum” ifadelerini kullandı.

“Öğretmenlik sıradan bir iş değil, bir ihtisas mesleğidir”

Akın, öğretmenlik mesleğinin tarihi ve kültürel açıdan özel bir konuma sahip olduğunu belirterek düşünürlerin ve bilge kişilerin öğretmenliğe dair sözlerine vurgu yaptı.Eflatun’un “Tanrı bir meslek seçecek olsaydı öğretmenliği seçerdi” sözünü hatırlatan Akın, Hz. Ali’nin “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” sözünün de bu mesleğin saygınlığını ortaya koyduğunu söyledi.

Akın’a göre öğretmenlik yalnızca bilgi aktarmak değil; kişilik, karakter ve bilinç oluşturma sürecinin merkezinde yer alan bir görev.

“Eğitimde bilimsel yöntem zorunluluktur”

Eğitim sisteminin güçlü ve nitelikli öğretmenlerle gelişeceğini belirten Akın, gelişmiş ülkelerin eğitim modellerinden örnek verdi. Öğrencilerin bireysel yetenek ve zekâ profillerine göre yönlendirildiği bilimsel yaklaşımların önemine dikkat çekerek, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Gelişmiş ülkelerde ilkokul 4. sınıftan sonra öğrenciler bireysel farklılıklarına göre seviyelere ayrılıyor. Hem bireyin hem de toplumun ihtiyaçlarına uygun bir eğitim modeli uygulanıyor.”

Akın ayrıca güzel sanatlar ve spor eğitiminin kişisel gelişim, özgüven ve toplumsal fayda açısından hayati önem taşıdığını belirtti. Gençlerin madde bağımlılığı gibi risklerle karşı karşıya olduğuna dikkat çekerek, eğitimin bu alanda koruyucu rol üstlenmesi gerektiğini söyledi.

“Atatürk’ün benimsediği eğitim modeli: Yaparak ve yaşayarak öğrenme”

Akın, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarında eğitim alanında yapılan çalışmalara da değindi.1925 yılında dünyanın önde gelen eğitimcilerinin Türkiye’ye davet edildiğini ve ülkeye en uygun modelin “yaparak ve yaşayarak eğitim” sistemi olarak belirlendiğini hatırlattı.

Bu modelin öğretmen yetiştirmede 1940’lı yıllarda uygulamaya konulduğunu ifade eden Akın, o dönem okullarındaki derslik ve laboratuvar kapılarında yazan şu sözün bugün de yol gösterici olması gerektiğini söyledi:

“En büyük ahlaksızlık, üretmeden tüketmektir.”

Akın, “Alın ve akıl teri dökmeden hiçbir toplum gelişemez. Bilim rehber olmadıkça çağın teknolojisini yakalamak mümkün değildir” diyerek bilimsel eğitimin önemine vurgu yaptı.

“Tarikat ve cemaat yapılanmalarına dair ders alınmadığı ortada”

Türkiye’nin geçmişte yaşadığı acı tecrübelerin unutulmaması gerektiğini dile getiren Akın, eğitimde bilim dışı yapıların etkisine karşı dikkatli olunması gerektiğini söyledi.“Fetullah yapılanmasından ders çıkarılmadığını görüyoruz. Bugün ülkede 80’in üzerinde tarikat ve cemaat olduğu söyleniyor. Bunların ne ölçüde denetlendiği ise bilinmiyor” ifadelerini kullandı.

Akın, eğitim sisteminin bu tür yapılar yerine bilimsel zeminde güçlendirilmesi gerektiğini belirtti.

“Bilime değer veren toplumlar her zaman yükselir”

Atatürk’ün 24 Kasım 1928’de Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul ettiğini hatırlatan Akın, bu tarihin 1981 yılında Öğretmenler Günü olarak ilan edildiğini anımsatarak tüm öğretmenlerin gününü kutladı.

“Vatan sevgisiyle, sorumluluk ve fedakârlıkla görev yapan öğretmenlerimiz nesiller yetiştiriyor. Onların emeği geleceğimize yön veriyor” diyen Akın, tüm öğretmenlere teşekkür etti.

---

Derin Bakış

Öğretmen yetiştirme politikaları, bir ülkenin geleceğini doğrudan şekillendirir.

Peki Türkiye’de öğretmenlerin mesleki niteliğini güçlendirecek en etkili adımlar sizce neler olabilir?