“Sudan İbarettik, Suyu da Tükettiler!” Bursa Ovası’nda Ne Oluyor?

Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nin son oturumunda yaşanan tartışmalar, Ova halkı arasında tepkilere neden oldu. Toplantıyı yerinde takip eden Aksungur Mahallesi Muhtarı ve OVADER Dernek Başkanı Sinan Kaya, sosyal medya hesabından yaptığı sert açıklamayla dikkat çekti.

“Kayıkçı kavgasına dönen ve hiçbir çözüme ulaşmayan bu tablo, biz Ova’nın gerçek sahiplerini ziyadesiyle üzmüştür,” diyen Kaya, kentte yaşanan su krizine ve tarımsal üretimin geldiği noktaya dikkat çekti.

"Sudan İbarettik, Suyu da Tükettiler!"

Sinan Kaya, özellikle son 55 yılda kontrolsüz biçimde büyüyen sanayi bölgelerinin ve düzensiz kentleşmenin, Bursa Ovası’ndaki doğal dengeyi bozduğunu belirtti:

“Sudan ibaret olan Bursa’da, bugün su krizinin eşiğine geldik. Bu tablo tesadüf değil; yılların plansızlığı ve ihmalkârlığının sonucudur.”

Fabrikalara Serbest, Üreticiye Kısıtlı Su!

Kaya, tarım üreticilerine yönelik su kısıtlamalarını da sert ifadelerle eleştirdi:

“Çiftçiye, üreticiye nazla verilen su; sanayi tesislerine, organize bölgelerine hoyratça tahsis ediliyor. Bu adaletsizlik artık sürdürülemez bir hal aldı.”

Kuraklık Kapıda, Üretim Tehlikede

Bölgede faaliyet gösteren üreticilerin tamamen yeraltı suyuna ve mevsimsel yağışlara bağımlı olduğunu hatırlatan Kaya, yaklaşan kış mevsimine işaret etti:

“Eğer bu kış beklenen yağışlar gelmezse, üretici tarlasına su bulamayacak. Meyve ve sebze üretimi ciddi biçimde sekteye uğrayabilir.”

“Bu Şehir Kimin İçin Yönetiliyor?”

Kaya açıklamasının sonunda sert bir çıkış daha yaptı:

“Bursa Ovası’nı yıllardır yönettiğini sananlar da, yönetime talip olanlar da, bu halka hesap vermek zorundadır. Bizler suskun değiliz. Sadece su değil, sesimiz de tükeniyor!”

---

Derin Bakış

Suyun Adaleti ve Toprakların Geleceği

Türkiye’nin en verimli ovalarından biri olan Bursa Ovası, hem çevresel hem de ekonomik anlamda kritik bir eşikte. Tarımsal üretimle geçinen binlerce aile, plansız sanayileşme ve su kaynaklarının adaletsiz dağılımı nedeniyle çaresiz.

Yerel yönetimler çevre mi, sanayi mi arasında sıkışırken, halkın sesi ne kadar duyuluyor?

Sizce, su kaynaklarının kullanımı nasıl daha adil bir şekilde planlanabilir?