Bursa’da Turancı Direnişin Sesi: “Türk Gençliği Yalnız Değil!”

Milli kimliğe yönelik tehditlerin arttığına dikkat çeken Turancı Dernekler Birliği Bursa İl Başkanı Fatih Temel, yaptığı açıklamada hem sert mesajlar verdi hem de teşkilatlanma süreci hakkında bilgi paylaştı.

Fatih Temel, açıklamasında, Türk milletine yönelik tüm kimlik ve değer aşındırmalarına karşı bir halk hareketinin yükseldiğini vurgulayarak, “Türklüğe düşmanlık eden her yapı, her platformda karşısında bizi bulacaktır. Bu bir inanç ve bilinç mücadelesidir,” dedi.

Her İlçeye, Her Kampüse Teşkilat: Gençlik Yalnız Kalmayacak

Fatih Temel, özellikle gençliğe yönelik faaliyetlerin artırılacağını belirtti.

“Her ilçede, her üniversitede gençlerle omuz omuza olacağız. Onları yalnız bırakmayacağız. Milli bilinçle yetişen bir nesil için çalışıyoruz.”

Teşkilatlanma seferberliği başlatılırken, özellikle liseli ve üniversiteli gençlerin içinde bulunduğu yapılar güçlendirilecek.

Milli Ekonomiye Hamle: Türk Ticaret Birliği Kuruluyor

Temel, yeni bir girişimi de kamuoyuna duyurdu:

“Türk Ticaret Birliği'nin kuruluş sürecini başlattık. Hem milli sermayeyi koruyacağız hem de gençlerimize iş imkânı sunacağız.”

Bu oluşumun, yerli üretimi desteklemek ve milli sermaye yapısını güçlendirmek amacıyla hayata geçirileceği açıklandı.

Uyuşturucuya, Yasa Dışı Bahise Karşı Topyekûn Mücadele

Toplumun kanayan yaralarına da değinen Temel, uyuşturucu ve yasa dışı bahis yapılanmalarına karşı sert konuştu:

“Gençliğimizi hedef alan bu yapılarla tavizsiz mücadele edeceğiz. Sadece eleştirmeyeceğiz, fiilen sahada olacağız.”

Bu mücadele kapsamında yerel halkın, ailelerin ve gençlerin aktif katılımı ile farkındalık çalışmaları yürütülecek.

“Yürüyüş Başladı, Dönüş Yok”

Temel, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

“Türklüğün yeniden dirilişi başlamıştır. Birlik, inanç ve kararlılıkla yürüyoruz. Her Türk genci bu yürüyüşün bir neferidir.”

---

Derin Bakış

Modern toplumlarda milli kimlik, yalnızca etnik bir ifade değil; kültürel, ekonomik ve sosyal bir savunma mekanizmasıdır. Türkiye’de gençliğe dönük tehditlerin çeşitlenmesi, yalnızca bireysel krizler değil, kolektif bir kimlik yıpranmasına yol açıyor.

Peki, milliyetçilik yeniden bir toplumsal direnç biçimi olabilir mi? Yoksa bu değerler sadece söylemde mi kaldı?