Cezaevinden Türk Gençliğine Mektup: Orkun Özeller’den Milli ve Özgürlükçü Mesajlar

Emekli Bordo Bereli Albay Orkun Özeller, cezaevinden kaleme aldığı mektupla Türk gençliğine seslendi. Milli duygularla yüklü ve umut dolu ifadelerin yer aldığı mektupta Özeller, gençleri özgür düşünmeye, değerlerine sahip çıkmaya ve Atatürk’ün izinde ilerlemeye davet etti.

"Bir Gün Sonra Emanet Sizde Olacak, Şüphem Yok "Cezaevinden gönderdiği mektubunda “Kıymetli Türk Gençleri” diyerek hitap eden Özeller, satırlarında umudu ve kararlılığı şöyle dile getirdi:

“Sizleri gördükçe umudum artıyor. Bir gün sonra emanetin güvenli ellerde olacağına şüphem yok.”

"Hiçbir Faniye Kulluk Etmeyin "Özgürlük vurgusunu merkeze alan Özeller, gençlere şu sözlerle seslendi:

“Asla bir faniye kulluk etmeyin, hiç kimsenin size kul gibi davranmasına izin vermeyin. Atatürk’ün istediği gibi; fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür gençler olun.”

"İhanet Süreçlerini Azminizle Durduracağız "Türk gençliğinin inancı ve direnciyle her türlü tehdidin üstesinden gelineceğini belirten Özeller:

“Sizlerin azim ve kararlılığı sayesinde her türlü ihanet sürecini durduracağız. Çünkü bizler: 'Varlığım Türk varlığına armağan olsun' diyenleriz.”

"Ruhumu ve Fikirlerimi Tutsak Edemezler "Cezaevindeki durumu hakkında da kısa bir not düşen Özeller:

“Beni merak etmeyin. Hâlâ cezaevinde olsam da hiçbir güç ruhumu ve fikirlerimi tutsak edemez.”

Orkun Özeller’in mektubu, özellikle sosyal medyada Türk gençliği arasında büyük yankı uyandırırken, "Atatürk gençliği" vurgusu birçok platformda gündem olmaya başladı.

---

Derin Bakış

Milli Direnişin Yeni Dili: Cezaevinden Gelen Bir Umut Mesajı

Orkun Özeller'in mektubu, günümüz gençliği için sadece bir çağrı değil; aynı zamanda milli şuurun yeniden inşası için bir hatırlatma. Cezaevinde bir bedenin tutsak olabileceğini ama düşüncenin, inancın ve ideallerin tutsak edilemeyeceğini gösteriyor.

👉 Sizce gençlik, bugün bu tür ideolojik ve milli çağrılara ne kadar açık? Geleceği kimler şekillendirecek: konfor alanı gençliği mi, mücadele ruhunu taşıyanlar mı?