Bursa Artık Yönetilemiyor mu? DEVA Partisi’nden Çok Sert Açıklamalar

DEVA Partisi Bursa İl Başkanı Tayfun Öztürk, kentte yaşanan ulaşım, altyapı ve yönetişim krizlerine dikkat çeken sert açıklamalarda bulundu. Öztürk, hem yerel yönetime hem de merkezi idareye yüklenerek, “Bursa halkı çile çekiyor, yönetenler ise sadece izliyor” dedi.

Bursa’da toplu taşımada yaşanan sorunların artık sabır sınırlarını aştığını belirten Öztürk, “İnsanlar işe gitmek ve evlerine dönmek için günde 4-5 saat yolda geçiriyor. Bu bir ulaşım sistemi değil, eziyettir” ifadelerini kullandı.

“Su Zengini Şehirde, Haftada 3 Gün Su Kesintisi Kabul Edilemez”

Bursa’da altyapı yetersizlikleri nedeniyle haftada 3 gün su kesintisi yaşandığını vurgulayan Öztürk, “Bu şehir geçmişte böyle rezillikler yaşamadı. Şimdi her şey göz boyama ve bahane üretme üzerine kurulu” diyerek yönetimi eleştirdi.

8 Ekim’de yapılacak DEVA Partisi Grup Toplantısı’nda Bursa’ya ilişkin kapsamlı bir raporun Genel Başkan Ali Babacan’a sunulacağını belirten Öztürk, “Bursa’nın sorunları dosyalarla geliyor, çözümler de bizimle”

dedi.

“Bursa Çöküyor, Ama Yönetim Hâlâ Fotoğraf Peşinde!”

Tayfun Öztürk, şehrin dört bir yanındaki sosyal eşitsizlik, ekonomik daralma ve alt yapı krizlerinin görmezden gelindiğini belirterek, “Bursa'da halk artık çözüm istiyor, sosyal medya paylaşımı değil” dedi.

“Olası Referandum ve Erken Seçim, Krizi Derinleştirebilir”

Öztürk açıklamasını ulusal gündemle ilişkilendirerek, “2026’da referandum, 2027’de olası erken seçim tartışmaları Türkiye’yi belirsizlik ortamına sürükleyebilir. Bursa ve benzeri şehirler bu kaostan en çok etkilenecek yerlerdir” ifadelerini kullandı.

“Çözüm Masası Bizde Hazır!”

“Bursa tarihiyle, üretimiyle, doğasıyla Türkiye'nin göz bebeği ama kötü yönetimle her geçen gün biraz daha yıpratılıyor” diyen Tayfun Öztürk, “DEVA olarak biz bu şehri yeniden ayağa kaldıracak vizyona sahibiz. Bursa’nın DEVA’sı yolda” diyerek sözlerini tamamladı.

---

Derin Bakış

Kamu hizmetlerinin temel işlevlerini yitirmesi, sadece bir yönetim zafiyeti değil; aynı zamanda toplumda adalet ve güven duygusunun aşınması anlamına gelir. Bursa özelinde yaşanan sorunlar, Türkiye’nin başka şehirlerinde de benzer şekilde hissediliyor olabilir.

Sizce yerel yönetimler performanslarını sosyal medyada mı sergilemeli, yoksa sahada mı göstermeli?