Diyanet İşleri Başkanlığı'nda Görev Değişimi: Hilmi Şanlı’dan Açıklama

ANKARA – Diyanet İşleri Başkanlığı’nda önemli bir görev değişimi gerçekleşti. Uzun yıllardır başkanlık görevini sürdüren Prof. Dr. Ali Erbaş, görevini İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Safi Arpaguş’a devretti.Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hilmi Şanlı, bu değişim üzerine bir açıklama yayımlayarak hem teşekkür hem de temennilerini dile getirdi.

Hilmi Şanlı: “Adalet, Ehliyet ve Katılımcı Yönetim Şart”

Şanlı, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Sayın Prof. Dr. Ali Erbaş’a bugüne kadarki hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyor, yeni görevi devralan Prof. Dr. Safi Arpaguş’u tebrik ediyoruz. Kendilerine muvaffakiyetler diliyoruz.”

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yalnızca dini hizmetleri yöneten bir kurum olmadığını, toplumun manevi yapısını şekillendiren stratejik bir yapı olduğunu vurgulayan Şanlı, yeni başkanlık döneminde öncelikli olması gereken başlıkları da sıraladı:

Şanlı’dan Öne Çıkan 5 Temel Başlık

1. Personel Hakları: Özlük haklarının geliştirilmesi, hizmet içi eğitimlerin artırılması, çalışma koşullarının iyileştirilmesi.

2. Liyakat ve Adalet: Atama ve terfilerde ehliyet, hakkaniyet ve şeffaflık.

3. Kurumsal Güç: Katılımcı yönetim anlayışıyla Diyanet’in toplumsal itibarının korunması.

4. Hizmet Kalitesi: Din hizmetlerinde nitelik ve hizmet kalitesinin artırılması.

5. İletişim: Yönetim ve personel arasında yapıcı ve güvene dayalı iletişim.

“Yeni Vizyonun Adı: Adalet ve Ehliyet”

“Diyanet çalışanlarının emeğine değer veren, liyakati önceleyen bir yönetim anlayışı kuruma hem güven hem de dinamizm kazandıracaktır.Yeni Diyanet İşleri Başkanımız Sayın Prof. Dr. Safi Arpaguş’un, adalet, ehliyet ve hizmet idealiyle bu yapıya yeni bir vizyon katacağına inanıyoruz.”

Hilmi Şanlı, açıklamasını şu temenniyle noktaladı:

“Başkanımıza bu ulvi görevinde muvaffakiyetler diliyoruz. Allah yar ve yardımcısı olsun.”

---

Derin Bakış

Diyanet İşleri Başkanlığı, yalnızca dinî hizmetlerin yürütüldüğü bir kurum değil; aynı zamanda Türkiye’nin manevî rehberlik merkezidir. Bu nedenle her görev değişimi, sadece bürokratik bir atama değil, toplumun değer dünyasında da yeni bir yönelişi temsil eder.

Toplum, özellikle son yıllarda adalet, liyakat ve şeffaflık gibi kavramlara daha duyarlı hâle gelirken; bu dönüşüm, kamusal kurumlara olan güvenin yeniden inşa edilmesini zorunlu kılıyor. Diyanet gibi yüz binlerce çalışanı, milyonlarca vatandaşa doğrudan temas eden bir kurumda bu dönüşüm daha da kritik.

Yeni başkan Prof. Dr. Safi Arpaguş’un önünde sadece bir kurumun değil, toplumun ruhsal bütünlüğünü sağlama gibi bir sorumluluk var.

Bu bağlamda Diyanet’in artık yalnızca hutbe ve vaazlarla değil, sosyal adalet, gençlik, aile, ahlaki yozlaşma ve dijital çağda dinî bilinç gibi alanlarda da daha aktif ve katılımcı bir vizyona yönelmesi gerekiyor.

❓🔎 Peki sizce; Diyanet İşleri Başkanlığı, önümüzdeki dönemde yalnızca dinî rehberlik mi yapmalı,yoksa toplumun vicdanını güçlendirecek sosyo-kültürel dönüşümlerde de aktif bir rol mü üstlenmeli?