Gelecek Partisi’nden Su Krizi Çıkışı: “Bursa Susuzluğa Terk Edilemez!”
- Mert Morava

- 3 Eki
- 2 dakikada okunur

Gelecek Partisi Bursa İl Başkanı Fuat Kadıoğlu, şehir genelinde son günlerde artan plansız su kesintileri nedeniyle önemli açıklamalarda bulundu. Kadıoğlu, barajlardaki su seviyesinin yalnızca 7 günlük ihtiyacı karşılayabilecek düzeyde olduğunu belirtti ve su krizinin siyasi polemiklere dönüşmesinin yanlışlığına dikkat çekti.
“Bu Krizi Siyaset Malzemesi Yapmak Vicdansızlık”
Kadıoğlu, bazı çevrelerin mevcut belediye yönetimini doğrudan hedef göstermesini eleştirerek şu ifadeleri kullandı:
“Barajlardaki su seviyesinin kritik düzeye gelmiş olması, Mustafa Bozbey’i hedef tahtasına koymak için gerekçe değildir. Bu yaklaşım, vicdansızlığın daniskasıdır.”
“Kesintiler Sağlık Riski Yaratıyor”
Kadıoğlu’na göre plansız ve uzun süreli su kesintileri yalnızca yaşam konforunu değil, halk sağlığını da ciddi şekilde tehdit ediyor. Özellikle 12 ila 14 saate varan kesintiler vatandaşta panik duygusunu tetikliyor, bu da su stoklamaya ve aşırı tüketime yol açarak mevcut krizi daha da derinleştiriyor.
“Kapsamlı Bir Kriz Masası Şart”
Su sorununun yalnızca mevcut yönetimle sınırlı olmadığını belirten Kadıoğlu, geçmiş dönem yöneticiler ve ilgili kurumlarla birlikte kapsayıcı bir kriz yönetim mekanizması kurulması gerektiğini söyledi. Sadece su değil; deprem, trafik, ulaşım, orman yangınları gibi diğer acil durumlara dair acil eylem planlarının geliştirilmesini önerdi.
“Bu masa, geçici çözümler üretmek yerine bilimsel, sürdürülebilir ve iş birliğine açık bir anlayışla çalışmalıdır.”
“Bursa Su Şehriydi, Şimdi Belirsizliğe Mahkum”
Kadıoğlu, “Bursa, yıllarca ‘su şehri’ olarak anıldı. Ancak geldiğimiz noktada, vatandaş susuzluğa ve yönetsel belirsizliğe terk edilmiştir. Bu kabul edilemez” dedi. Tüm kurum ve paydaşların siyasi ayrım gözetmeden iş birliği içinde hareket etmesi gerektiğinin altını çizdi.
“Gelecek Partisi’nin Çağrısı Net: Bu Kent Kaderine Terk Edilemez!”
Kadıoğlu, krizlerin sadece sorunları değil, fırsatları da beraberinde getirebileceğini vurguladı. Su yönetimi ve altyapı yatırımları konusunda bilimsel ve toplum merkezli yaklaşımlar geliştirilmesi gerektiğini belirterek sözlerini şu ifadelerle noktaladı:
“Sorumlular hesap vermeli. Krizle yüzleşmekten kaçan değil, çözüm için elini taşın altına koyan bir yönetim anlayışı devreye girmeli. Aksi takdirde Bursa sadece susuz değil, güvensiz bir kent haline gelir.”
Derin Bakış
Su kesintileri teknik bir sorun gibi görünse de aslında kentlerin yönetim biçimini, halkla iletişimini ve krizlere karşı dayanıklılığını doğrudan gösterir. Fuat Kadıoğlu'nun açıklamaları, su krizinin yalnızca baraj doluluk oranıyla değil; yönetim şeffaflığı, koordinasyon becerisi ve planlı altyapı çalışmalarıyla ilgili olduğunu işaret ediyor.
Bursa gibi büyükşehirlerde, su gibi yaşamsal konular üzerine kurulan “siyasi söylemler” çoğu zaman çözüm yerine kutuplaşmayı besliyor. Bu noktada soru şu:Kamu hizmetlerinde siyasi rekabet mi yoksa kurumsal iş birliği mi öncelikli olmalı?










Yorumlar