Emeğin Onuru Satılık Mı? Hilmi Şanlı’dan Sert Uyarı
- Mert Morava

- 26 Eki
- 2 dakikada okunur

Kamu çalışanlarının maaş artışı ve refah payı beklentilerinin karşılanmamasına yönelik tepkiler büyüyor. Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hilmi Şanlı, mevcut yetkili sendikaların “masada memurun hakkını savunamadığını” belirterek sert açıklamalarda bulundu.
“Masada kaybedenler, suskunluklarını başarı gibi pazarlarken, memurun beklentileri ertelenmiş”
Şanlı, “Masada kaybedenler, suskunluklarını başarı gibi pazarlarken, memurun beklentileri ertelenmiş, emeğin kıymeti yok sayılmıştır” diyerek mevcut sendikal yapıya ağır eleştiriler yöneltti.
“Yetkili sendikalar, ek zam ve refah payı konusunda en küçük bir irade bile ortaya koyamadı. Bugün masada memurun hakkını savunamayan, emeğin alın terini pazarlık konusu yapan bir anlayış var. Çalışanların emeğini hiçe sayan bu sendikal duruş artık sorgulanmalıdır” dedi.
“Biz hakkı salonlarda değil, alanlarda savunuyoruz”
Şanlı, Türkiye Kamu-Sen’in 2026 bütçesi TBMM’ye gelmeden önce yaptığı kitlesel basın açıklamasını örnek göstererek şunları söyledi:
“Ek zam ve refah payı talebimizi kapalı kapılar ardında değil, milletin meclisinin önünde kamuoyunun gündemine taşıdık. Çünkü gerçek sendikal duruş, koltukta değil, alandadır!”
“Çalışanları hediyelerle oyalıyorlar!”
Yetkili sendikaların üyeleri promosyonlarla oyaladığına dikkat çeken Şanlı, şunları söyledi:
“Tablet dağıtarak, çanta vererek, içi boş cüzdan maketleriyle üyeyi oyalayanlara prim vermeyin! Bu kurgusal jestlerin ardında, emeğinizi promosyon karşılığında takas eden bir anlayış yatmaktadır. Artık çalışanların gözünü boyayan bu sendikal tiyatro sona ermelidir!”
“Kanma, inanma, güvenme!”
Hilmi Şanlı, kamu çalışanlarına doğrudan seslenerek şu çağrıyı yaptı:
“Kanma, inanma, güvenme! Promosyon karşılığında hak mücadeleni terk etme! Sendikal iradeni hediye paketlerine teslim etme! Hak ve emek mücadelesi pazarlıkla değil, kararlılıkla yürütülür. İşte bu yüzden Türk Diyanet Vakıf-Sen vardır!”
“Masada da meydanda da varız!”
Şanlı, sendikalarının mücadele çizgisinden sapmadan yoluna devam edeceğini vurguladı:
“Biz masada eğilmeyen, alanda susmayan, cesareti ilke edinen bir sendikal anlayışın temsilcisiyiz. Sessiz kalan yetkili, etkisini kaybeder. Taviz veren sendika, teşkilatını tüketir. Mücadeleden vazgeçenler kaybetmeye mahkûmdur! Türk Diyanet Vakıf-Sen olarak masada da meydanda da varız. Hakları savunmaktan da, emeği korumaktan da vazgeçmeyeceğiz. Alanı daraltanlara karşı meydanı büyütmeye devam edeceğiz!”
“Emeğin onuru satılık değildir”
Hilmi Şanlı’nın açıklaması memurlar arasında geniş yankı buldu. Kamu çalışanları sosyal medyada #HakMücadelesiSürüyor etiketiyle destek mesajları paylaşırken, sendikanın önümüzdeki günlerde yeni bir eylem takvimi açıklayacağı öğrenildi.
Derin Bakış
Bu tablo sadece bir toplu sözleşme meselesi değil; Türkiye’de sendikal kültürün ve kamu çalışanının temsil hakkının sorgulandığı bir dönemin göstergesi. Emeğin değeri, sembolik hediyelerle ölçülemez; toplumsal tatminsizlik ve güven kaybı uzun vadede sosyal huzuru etkileyebilir.
Peki, çalışanların haklarını koruyacak yeni bir sendikal model mümkün mü?










Yorumlar