“Sendikacılık Ticaret Değil!” Hilmi Şanlı’dan Çarpıcı Sözler

Türk Diyanet Vakıf-Sen’den Sert Mesaj: 27 Sendika Var, Birlik Yok!

Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hilmi Şanlı, son dönemde artan sendikal dağınıklığa ve manevi duruşun zayıflamasına dikkat çekerek önemli açıklamalarda bulundu.

“Sendikacılık ticaret değil, inançla yapılan bir duruş meselesidir” diyen Şanlı, sendikal yapının içine düştüğü dağınıklığı ve bazı yapıların menfaat odaklı tutumlarını sert sözlerle eleştirdi.

“27 Sendika, Sıfır Birlik: Bu Yapı Hakkı Savunamaz”

Diyanet çalışanlarını temsil ettiğini söyleyen 27 ayrı sendika bulunduğunu belirten Hilmi Şanlı, bu tabloyu “parçalanmış ve etkisiz bir yapı” olarak yorumladı:

“Kimi kırgınlıktan doğmuş, kimi varlık göstermeye çalışıyor. Ancak bu dağınıklık en çok hak mücadelesine zarar veriyor. Kur’an, ‘Bölünmeyin’ diyor. Bizim gücümüz birliğimizdedir.”

“Sendikacılığı Ticari Menfaate Çevirenler Davayı Kirletiyor”

Sendikal mücadeleyi kişisel makam ve maddi çıkar amacıyla kullananlara da tepki gösteren Şanlı, şöyle konuştu:

“Sendika kurup koltuk peşinde koşan, davayı bir gelir kapısı gibi gören zihniyetle mücadele edeceğiz. Sendikacılık samimiyet, vefa ve cesaret ister. En önemlisi de ‘biz’ demeyi bilen bir yürek ister.”

“Temelimiz Sadakat, Yolumuz Davadır”

Hilmi Şanlı, Türk Diyanet Vakıf-Sen’in sendikacılık anlayışının sadece maddi haklar değil, aynı zamanda manevi sorumluluk ve ahlaki duruş üzerine kurulu olduğunu ifade etti:

“Millilik sadece bayrakla değil, duruşla olur. Sadakat sadece sözle değil, davranışla gösterilir. Bizim sendikacılığımız maneviyat ve adalet eksenindedir.”

“Ya Dağınık Kalacağız, Ya Tek Ses Olacağız”

Sendikal hareketin bir yol ayrımında olduğunu ifade eden Şanlı, “Artık ‘ben’ deme zamanı değil. Ya birleşip güç olacağız, ya da parçalanmış yapılar olarak zayıflayacağız” diyerek birlik çağrısında bulundu.

“Bu Sadece Bir Sendika Değil, Bir Dava Hareketidir”

Şanlı son sözlerini bir çağrı olarak tamamladı:

“Kardeşlik, sadakat ve ortak hedef etrafında birleşmeye davet ediyorum. Türk Diyanet Vakıf-Sen, bir tabeladan öte; geçmişe sahip çıkan, geleceğe yön veren bir dava hareketidir.”

---

Derin Bakış

Sendikal Hareketin Kimliği Kayıyor mu?

Bugün sendikaların bir kısmı, üyeleri için mücadele etmekten çok kurumsal ikbal arayışında. Bu durum, yalnızca hak arama mekanizmasını değil, aynı zamanda toplumsal vicdanı da yaralıyor.

Toplumun güvenini yeniden kazanmak için sendikaların kendine şu soruyu sorması gerekiyor: Gerçekten çalışanların sesi miyiz, yoksa koltukların gölgesi mi olduk?