İznik’in “Ölüm Yolu” Tepkileri Büyüyor: DEVA’dan “Artık İcraat Zamanı” Çağrısı

Recep Genişler Uyardı: “İznik-Bursa Karayolu Bir Can Meselesi”

DEVA Partisi İznik İlçe Başkanı Recep Genişler, İznik–Bursa karayolunda yıllardır devam eden altyapı eksikliklerini ve kazaları sert ifadelerle eleştirdi. Genişler, yolun “ölüm yolu” olarak anıldığını belirterek yetkilileri kalıcı adımlar atmaya çağırdı.

Genişler, İznik-Bursa karayolundaki çarpık altyapı, virajlı ve aydınlatmasız kesimler ile uzun süredir süregelen ihmalin can kayıplarına yol açtığını savunuyor. “Artık laf değil, icraat zamanı” diyen Genişler, ilgili kurumları sorumluluk almaya davet etti.

İddialar ve Tepkiler

Recep Genişler, “Bu sadece bir yol değil, ihmaller zincirinin sembolü” ifadeleriyle sürecin kronikleştiğini vurguladı. Her kaza sonrası verilen sözlerin ve tekrarlayan açıklamaların sorunu çözmediğini, projelerin ve ihalelerin sürecin vaat edilenden öteye gitmediğini öne sürdü.

Genişler, bölgedeki yolların yağmurda göçmesi, virajlarda yaşanan tehlikeler ve aydınlatma eksikliğinin bölgede yaşayanları risk altında bıraktığını belirtti:

“Her çukur, her viraj bir annenin, bir babanın, bir gencin mezarı oldu.”

Kim Sorumlu?

DEVA İlçe Başkanı, sorumluluğu yerel yönetimlere, milletvekillerine ve geçmiş dönemden kalan ihmal yüküne işaret ederek sorguladı. Genişler, yetkililerin seçim dönemlerinde verdiği sözlerin uygulanmamasını da eleştirdi.

Çağrı: “Yol Yapılana Kadar Takipteyiz”

Genişler’in talebi net: somut, kalıcı ve şeffaf bir yol yapımı. DEVA İznik teşkilatı olarak sürecin takipçisi olacaklarını, tüm kurum ve mercilere sesleneceklerini ve kazalar son bulana kadar konuyu gündemde tutacaklarını duyurdu.

Kapanış Mesajı

Firm ve net bir çağrıyla Genişler, “Bir gün daha geçmeden, bir can daha yitmeden bu yolu yapın!” diyerek yetkilileri acil adım atmaya davet etti.

---

Derin Bakış

Uzun süreli altyapı ihmalinin yerel topluluklarda yarattığı güven erozyonu sadece ekonomik bir kayıp değil; kolektif travmaya dönüşebilir. “Ölüm yolu” söylemi, hem somut güvenlik kaygısını hem de kamu kurumlarına duyulan güvensizliği yansıtır.

Bu tür meselelerde sürekli ertelenen çözümler toplumda öfke, politik polarizasyon ve yerel siyasetçi performansının merkeze alınmasına neden olur.

Soru: Bir altyapı sorunu çözüme kavuşturulurken öncelik nasıl belirlenmeli — teknik aciliyet mi, toplumsal adalet mi yoksa siyasi şeffaflık mı?