“Bursa Küçülmeli!” Levent Fidansoy’dan Su Krizi Hakkında Şok Açıklama
- Mert Morava
- 3 Eki
- 2 dakikada okunur
Bursa'da günlerdir konuşulan su kesintileriyle ilgili çarpıcı bir açıklama, eski BURULAŞ Genel Müdürü Levent Fidansoy’dan geldi. Sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, baraj doluluk oranlarındaki kritik düşüşü ve planlanan uzun süreli su kesintilerini değerlendiren Fidansoy, “Bursa’nın küçülmekten başka çaresi yok” diyerek dikkat çekici bir uyarıda bulundu.
“Kesintiyle tasarruf değil, panik olur”
Fidansoy, BUSKİ’nin açıkladığı haftada 3 gün, 12’şer saatlik kesinti planına tepki gösterdi:
“Vatandaşlar panikle su stoklayacak, sonra o su yine ziyan olacak. Gerçek tasarruf %5-7'yi geçmez. Bu yöntem çözüm değil, sadece krizin ertelenmesi.”
Bu hesaplamaya göre şehirde toplam zamanın %16’sında musluklardan su akmayacak. Ancak bu oranda bir kesinti, anlamlı bir fayda sağlamıyor.
“Barajlar alarm veriyor, takviye yetmiyor”
Fidansoy, Çınarcık Barajı’nın takviye sağlamasına rağmen su seviyesinin sabah saatleri itibarıyla %2,2’ye kadar düştüğünü belirtti. Ayrıca Uludağ’a geçen yıl yeterli kar yağmaması, barajların artık dolmamasına neden oldu:
“Eskiden az karla dolan barajlar bile artık alarm veriyor. Artık aynı iklim şartları yok. Bu durum kalıcı olabilir.”
Sert Çağrı: “Sanayi durmalı, tarım değişmeli”
Özellikle su tüketimi yüksek olan boyahaneler ve tekstil sanayi için "acil durdurma" çağrısı yapan Fidansoy, tarımda da vahşi sulama yöntemlerinin terk edilmesi gerektiğini söyledi. Bu sektörlere yönelik eleştirisi net:
“Su olmadan sanayi sürdürülemez. Önce yaşamak, sonra üretmek gelir.”
Radikal Çözüm Önerisi: “Bursa küçülmeli!”
Fidansoy’un açıklamalarının en dikkat çekici kısmı ise şu oldu:
“Bursa büyüyemez. Artık sanayi başka bölgelere kaydırılmalı. Nüfus artışı ve aşırı yapılaşma sürdürülebilir değil. Şehri tüketerek değil, planlayarak kurtarabiliriz.”
Derin Bakış
Bu açıklama, yalnızca bir su krizini değil, aynı zamanda büyüme odaklı şehir planlamasının sınırlarını sorgulatıyor. Sanayi-şehir ilişkisi, artık yalnızca ekonomi değil, iklim ve yaşam hakkı açısından da yeniden tartışılmalı.
👉 Peki sizce şehirlerimiz büyümek için mi planlanmalı, yoksa sürdürülebilir yaşamak için mi?
Yorumlar