Mehmet Emir Aksoy’dan Siyaset Üzerine Uyarı: "Tutuklamak fikri değil, kişiyi bastırır; bu ise siyaseti yeraltına iter"

Uluslararası ilişkiler uzmanı ve siyaset bilimci Mehmet Emir Aksoy, son dönemde Türkiye’deki siyasetçilerin yargı süreçlerine dair artan tartışmalar üzerine dikkat çeken bir değerlendirmede bulundu. Aksoy, “Siyasetçileri tutuklamak onların ürettiği siyasi pratiklere zarar vermez; tam tersine onları davaya dönüştürür” diyerek hem tarihi hem de güncel örneklerle bu yaklaşımın sakıncalarına işaret etti.

Aksoy'un görüşleri, Almanya eski Başbakanı Angela Merkel’in aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD - Alternative für Deutschland) partisi hakkında 2017’de yaptığı bir açıklamayı hatırlattı. Merkel, kendisine yöneltilen “Neden bu kadar radikal bir parti mecliste yer buluyor?” sorusuna şu yanıtı vermişti:

“Yer altında olmalarındansa mecliste olmaları, ülke menfaatleri açısından daha büyük önem arz ediyor.”

Aksoy bu sözü referans alarak, radikal düşüncelerin bastırıldığında yeraltına itildiğini, bunun da uzun vadede kontrolsüz radikalleşmeye yol açtığını savundu.

Üç tarihsel örnekle tezini destekledi:

🔹 Necmettin Erbakan: 28 Şubat sürecinde siyasetten tasfiye edildi. Ancak onun ideolojik mirası, daha geniş kitlelerce benimsendi. Bugün iktidarda olan yapı, Erbakan’ın çizgisinden doğdu.

🔹 Nelson Mandela: 27 yıl hapis yattı. Ancak Güney Afrika halkı için bir lidere değil, bir simgeye dönüştü. Hapisten çıktığında, halk desteğiyle ülkenin başkanı oldu.

🔹 Deniz Gezmiş: Genç yaşta idam edilmesine rağmen, fikirleri bastırılmadı. Aksine, Türkiye sol hareketinde sembol bir figür haline geldi.

Aksoy, bu örnekler ışığında, siyasetçilerin düşüncelerine fikirle karşı çıkılmasını öneriyor:

“Liderleri değil, düşüncelerini siyasetle çürütün. Aksi takdirde bastırdığınız siyaset yeraltına çekilir ve zamanla yer üstündekini de yutar.”