top of page

Osmangazi ve Yıldırım’da Sessiz Tehlike: “Bu Binalar Ev Değil, Mezar!”

Osmangazi ve Yıldırım’da Sessiz Tehlike: “Bu Binalar Ev Değil, Mezar!”

Bursa’nın merkez ilçeleri Osmangazi ve Yıldırım, ciddi bir yapı kriziyle karşı karşıya. Özellikle Heykel çevresi ve eski mahallelerdeki yüzlerce bina, hem deprem, hem de yangın riski bakımından kentin geleceğini tehdit ediyor. Ortalama 50-55 yıllık yapılar, çürük kolonları ve yetersiz altyapılarıyla adeta sessiz bir tehlike oluşturuyor.


Deprem Riski Biliniyor, Önlem Alınmıyor

Bursa, Türkiye’nin birinci derece deprem bölgesinde yer alıyor. Ancak buna rağmen, Osmangazi ve Yıldırım’daki binaların büyük kısmı hâlâ eski betonarme sistemlerle, sıvasız kolonlarla ve mühendislik hesaplarına dayanmadan inşa edilmiş durumda. Birçok yapı, 1980 öncesi döneme ait; temel izolasyonu, statik denge ve zemin uygunluğu neredeyse yok. Vatandaşlar endişeli, uzmanlar ise uyarıyor: “Deprem değil, ihmal öldürür.”


Yangın Güvenliği: Kağıt Üzerinde Var, Gerçekte Yok

Yangın güvenliği açısından durum daha da vahim. Eski apartmanlara sonradan eklenen uygunsuz yangın merdivenleri, yönetmeliklere aykırı şekilde yapılmış. Kimi binalarda bu merdivenler depo, çamaşırlık ya da hurda alanı olarak kullanılıyor. Acil durumlarda kaçış noktası olması gereken alanlar, tam tersine ölüm tuzağına dönüşmüş durumda.


Elektrik Sistemleri Patlamaya Hazır Bomba

Bir diğer büyük tehlike de elektrik tesisatları. 1970’li yıllardan kalan eski sistemler, günümüz cihazlarının yüksek voltajına dayanıklı değil. Sigortalar yetersiz, topraklama çoğu binada hiç yok. Uzmanlara göre, “Bir kıvılcım bile büyük bir felaketin başlangıcı olabilir.”


Kentsel Dönüşüm: Kağıt Üstünde Var, Gerçekte Yok

Osmangazi ve Yıldırım’da kentsel dönüşüm projeleri yıllardır gündemde olsa da, somut ilerleme çok az.Vatandaşlar müteahhit bulamıyor, denetimler yetersiz, riskli binalarda hâlâ insanlar yaşıyor. Yetkililer “çalışıyoruz” dese de, çökme riski olan yapılar hâlâ yerinde duruyor.


Kentleşme mi, Sessiz Bir İntihar mı?

Bu tablo sadece fiziksel değil, yönetimsel bir çöküşü de gösteriyor. Plansız kentleşme, günü kurtarma anlayışı ve denetimsizlik; Bursalıların hayatını “şansa” bırakmış durumda. Uzmanlar, acil risk haritası çıkarılmadan ve zorunlu güçlendirme planı uygulanmadan felaketin kaçınılmaz olduğunu söylüyor.


Bursa İçin Uyarı: Bugün Harekete Geçmezsek...

İstanbul ve İzmir’de yaşanan felaketlerin ardından aynı manzarayı Bursa’da görmek istemeyen vatandaşlar, yetkililere sesleniyor: “Bu binalar ev değil, potansiyel mezar! Gereken adımlar atılmazsa bir sonraki yıkım haberi buradan gelecek.”

Derin Bakış

Bursa’daki yapı stoğu meselesi, sadece mühendislik ya da belediye sorunu değil — bu bir sosyal adalet ve kent kültürü meselesi. Depremden korkuyoruz ama riskli binalarda yaşamaya devam ediyoruz.


Peki birey olarak, “benim binam sağlam mı?” sorusunu sormadan ne kadar güvende hissedebiliriz?

Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
bottom of page