“Artık Günü Kurtarmak Yetmez!” Prof. Yardımcıoğlu’ndan Türkiye Ekonomisi İçin Uyarı
- Mert Morava

- 20 Eki
- 2 dakikada okunur
"Ekonomiyi rakamlarla değil, değerlerle kurtarabiliriz."

Batı Asya Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mahmut Yardımcıoğlu, Türkiye'nin ekonomik yapısına ilişkin kapsamlı bir değerlendirmede bulundu. Ülkenin artık günü kurtarmaya odaklı geçici çözümlerin değil, uzun vadeli ve sürdürülebilir reformlarla yol alması gerektiğini vurguladı.
“Türkiye bir yol ayrımında. Büyüme rakamlarının ardında derinleşen yapısal sorunlar var.”
🔹 Enflasyon ve Güvensizlik Ekonomiyi Kuşatıyor
Yardımcıoğlu, ekonomiyi sarsan temel sorunları açıkça ortaya koydu: Enflasyon, gelir eşitsizliği, üretim eksikliği ve kurumsal güvensizlik. Tüm bu başlıkların birbirini beslediğini ve ekonominin merkezini zayıflattığını belirtti.
“Bu sorunlar artık geçici çözümlerle değil, köklü reformlarla ele alınmalı.”
🔹 Ekonomi Sadece Rakam Değil: Kurum, Hukuk, Değer
Ekonomik istikrarın sadece finansal verilerle ölçülemeyeceğini vurgulayan Yardımcıoğlu, sağlam bir ekonomi için sağlam kurumlar, adaletli hukuk sistemi ve ortak değerler gerekliliğini dile getirdi.
“Ekonomik geleceğimiz kurumlarımızın kalitesiyle doğrudan bağlantılı.”
🔹 Hukukun Üstünlüğü Yatırımın Temelidir
Türkiye’de hukukun üstünlüğünün tesisi olmadan yatırımcı güveninin sağlanamayacağını belirten Yardımcıoğlu, mülkiyet hakkı ve sözleşme güvenliğinin ekonomik sürdürülebilirlik için elzem olduğunu söyledi.
“Yatırımcı önünü görmek ister. Hukuk güvencesi olmadan bu mümkün değildir.”
🔹 Liyakat ve Şeffaflıkla Toplum Ayağa Kalkar
Devlet yönetiminde adalet, liyakat ve şeffaflık esas alınmadıkça yalnızca ekonomi değil, toplumun da moral değerlerinin zedelendiğini söyleyen Yardımcıoğlu, kamu yönetiminde reform çağrısında bulundu.
“Ekonomi kadar, umut da liyakatle ayağa kalkar.”
🔹 Eğitim: Kalkınmanın Sessiz Gücü
Türkiye’de eğitim sisteminin üretimden, teknolojiden ve dijital çağın ihtiyaçlarından uzaklaştığını belirten Yardımcıoğlu, gelecek vizyonunun çağın gereklilikleriyle uyumlu bireylerle mümkün olacağını savundu.
“Dijital okuryazarlık, analitik düşünce ve yaratıcılık artık kalkınmanın anahtarı.”
🔹 Üretim Modeli: Teknoloji ve Yeşil Dönüşüm
Yardımcıoğlu, üretimin ekonomik büyümede merkezi rol oynadığını belirtti. İhracat odaklı, kaynakları verimli kullanan ve çevre dostu üretim modellerine geçilmesi gerektiğinin altını çizdi.
“Yeşil ekonomi, hem çevresel hem ekonomik bağımsızlık sağlar.”
🔹 Sosyal Adalet ve Fırsat Eşitliği
Kadınların, gençlerin ve girişimcilerin ekonomik hayatta daha fazla yer alması gerektiğini savunan Yardımcıoğlu, adil gelir dağılımının refahı sürdürülebilir kıldığını vurguladı.
“Kalkınmanın ölçüsü borç değil, emeğin karşılık bulmasıdır.”
🔹 Türkiye’nin Potansiyeli ve Vicdan Ekonomisi
Yardımcıoğlu son olarak, Türkiye’nin büyük bir tarihsel birikime ve insan kaynağına sahip olduğunu belirterek, bu potansiyelin liyakat, hukuk ve akılla buluştuğunda gerçek kalkınmanın gerçekleşeceğini ifade etti.
“Refah, sadece kasada değil; toplumun vicdanında inşa edilir.”
Derin Bakış
Türkiye’nin Değişim Yolu: Reformlar Umut mu, Yoksa Hayal mi?
Türkiye’nin baştan sona köklü bir değişime ihtiyacı olduğu aşikar. Bu değişim, ancak adalet, liyakat, bilim ve eşitlik terazisinde dengelenirse gerçek anlamda kalıcı olur.
Prof. Dr. Yardımcıoğlu’nun mesajları, sadece ekonomik yapıya değil, devletin ve toplumun tüm dokusuna hitap ediyor. Türkiye’nin sorunları birbirinden kopuk değil, iç içe geçmiş bir yapıda. Bu yüzden çözüm de bütünsel olmalı: Eğitimden hukuka, üretimden yönetime kadar bir reform seferberliği şart.
Vurgulanan reformlar, Türkiye’nin ‘otobandan önceki son çıkışı’ niteliğinde. Ülkesine Gönülden bağlı teknokratların öncülüğünde hayata geçirilecek bu reformlar, ülkenin geleceğini kurtarmanın anahtarıdır.
Peki sizce, Türkiye’nin geldiği bu kritik noktadan adil ve sürdürülebilir bir düzene dönüş mümkün mü?
Yoksa yozlaşmış sistem, hepimizi içine çekecek bir girdaba mı dönüşüyor?










Yorumlar