Selçuk Özdağ’dan TBMM’de ABD’ye Vize Tepkisi: BM’nin Hukuku İhlal Ediliyor
- Mert Morava

- 9 Eyl
- 1 dakikada okunur

Yeni Yol Grubu Grup Başkanvekili ve Muğla Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, ABD’nin Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve 80 Filistinli yetkilinin vizelerini iptal etmesini Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıdı. Kararın, Eylül ayında New York’ta düzenlenecek 80. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’na katılımı engellemesi sebebiyle uluslararası hukuk açısından kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Sosyal medya hesabından da açıklama yapan Özdağ, “BM’ye üye ülkelerin Genel Kurul toplantılarına katılımı, ev sahibi ülkenin keyfi tercihleriyle engellenemez” diyerek ABD’nin tavrını eleştirdi. Kararın, BM hukukuna ve diplomatik teamüllere aykırı olduğunu söyledi.
Özdağ, vize iptallerinin Filistin’in devlet olarak tanınmasına dair BM gündemini gölgelemek amacıyla alındığını belirtti. Fransa öncülüğünde başlatılan ve İngiltere, Kanada, Avustralya gibi ülkelerin desteklediği tanıma girişiminin BM’de oylanmasının planlandığını vurgulayan Özdağ, toplantıların daha tarafsız bir BM şehri olan Cenevre’de yapılmasının değerlendirilebileceğini söyledi.
Konuyla ilgili hazırladığı soru önergesinde Özdağ, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a şu beş kritik soruyu yöneltti:
Türkiye, BM toplantılarının Cenevre’de yapılması yönünde herhangi bir girişimde bulunmuş mudur?
ABD’nin vize kararına karşı Türkiye tarafından resmi bir diplomatik adım atılmış mıdır?
Türkiye, bu ihlale karşı BM ya da İslam İşbirliği Teşkilatı nezdinde girişim planlamakta mıdır?
Filistin heyetinin toplantıya katılımı engellenirse, Türkiye’nin tutumu ne olacaktır?
Türkiye, Filistin’in devlet olarak tanınması girişimini nasıl destekleyecektir?
Derin Bakış KulisHaber16
ABD’nin vize iptali kararı, sadece Filistin’i hedef almakla kalmıyor; aynı zamanda uluslararası platformlarda küçük ülkelerin sesini kısma çabasının bir örneği olarak karşımıza çıkıyor. Özdağ’ın çıkışı, uluslararası ilişkilerde güç ve hukukun çatıştığı bir noktaya ışık tutuyor.
Peki, dünya sahnesinde “güçlü olanın değil, haklı olanın” konuşabildiği bir düzen kurmak mümkün mü?










Yorumlar