Siyasi Nezaketin Ötesinde: Bursa'da Gerçekler Masaya Yatırıldı

Bursa’da Siyaset Gerçekleri Konuştu: “Kriz, Bir Tercihin Sonucudur”

Millet Partisi Bursa İl Başkanı Hüsamettin Akyıldız ve beraberindeki heyet, Saadet Partisi Bursa İl Başkanı Hamza Gürsel’e gerçekleştirdiği ziyaretle gündeme damga vurdu. Bu buluşma, sıradan bir “nezaket ziyareti” değil; halkın ekonomik, siyasal ve ahlaki sorunlarının açık açık konuşulduğu bir yüzleşmeye dönüştü.

“Kriz Tesadüf Değil, Bir Tercihin Sonucudur”

Ziyarette konuşan Akyıldız, ülkenin içinden geçtiği zorlu süreci sert sözlerle eleştirdi:

“Bizi buraya getiren nezaket değil, halkın çığlığıdır. Emekli geçinemiyor, çiftçi üretemiyor, gençler umudunu yitiriyor. Bu düzen sürdürülemez.”

Akyıldız, yolsuzluk, kayırmacılık ve adalet sistemindeki çürümenin artık gizlenemez hale geldiğini vurgulayarak, “Bu sistem değişmeli, bu düzen yıkılmalı!” dedi.

Hamza Gürsel: “Bu Ziyaret, Halkın Mutfak Çığlığıdır”

Saadet Partisi Bursa İl Başkanı Hamza Gürsel ise, siyaseti rant değil, vicdan işi olarak gördüklerini belirterek şunları söyledi:

“Saraylarda kurulan sofralar, halkın boş tenceresini örtmeye yetmez. Biz siyaseti halkın mutfağında, alın terinde arıyoruz. Bu ziyaret, bir saygı gösterisi değil, bir isyanın ortaklaşmasıdır.”

“Suskunluk Zalimleri Cesaretlendirir”

Her iki partinin de ortak paydada buluştuğu temel nokta ise netti:Susmak, görmezden gelmek artık mümkün değil.Akyıldız şu ifadeyle konuşmasını noktaladı:

“Zulmün karşısında susan, dilsiz şeytandır. Biz bu düzenin çarklarına çomak sokmaya geldik.”

Birlik Mesajı: Bu Ziyaret Bir Başlangıçtır

Görüşmenin ardından Saadet Partisi tarafından yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Bu buluşma, siyasetin özüne dönme çağrısıdır. Millet Partisi’ne ziyaretleri için teşekkür ediyor, bu birlikteliğin karanlığa karşı bir umut kıvılcımı olduğuna inanıyoruz.”

---

Derin Bakış

Siyasi partilerin temsiliyetin ötesine geçip halkın gerçek sorunlarını gündeme taşıması, yeni bir siyasi kültürün başlangıcı olabilir mi?

Peki, halkın mutfağından yükselen bu sesler, iktidarın kulaklarına ulaşabilir mi?