700 Bin Kişi Cezalandırılıyor Mu? Yıldırım’da Büyük İsyan!
- Mert Morava

- 11 Eki
- 2 dakikada okunur

İYİ Parti Yıldırım İlçe Başkan Adayı Mustafa Gökbulut, Bursa'nın en yoğun nüfuslu ilçelerinden Yıldırım'da uzun süredir devam eden hizmet eksikliklerine dikkat çekti ve isyan etti. Gökbulut, özellikle kentsel dönüşümdeki adaletsizlikler, yerel yönetimlerin halktan kopuk tavırları ve kaynakların adil kullanılmaması gibi konularda sert eleştirilerde bulundu.
2004 yılından bu yana aynı yönetim anlayışının Yıldırım’ı adım adım geri götürdüğünü savunan Gökbulut, “700 bin kişinin yaşadığı bu ilçe, yıllardır ihmal ediliyor. Herkes hizmet alırken biz neden unutuluyoruz?” diye sordu.
“Süslü projelerle göz boyanıyor, ama gerçekler sokakta kendini gösteriyor.”
Yıldırım’ın 21 yılı aşkın süredir çözüm değil, sadece görüntü odaklı projelerle oyalandığını belirten Gökbulut, "Görkemli açılışlar, uyumayan kütüphaneler, ama 71 mahallenin hâlâ temel sorunları çözülmemiş" dedi. Mevcut belediyecilik anlayışını "göstermelik ve halktan uzak" olarak tanımladı.
"Kentsel Dönüşüm, Sadece Rant İçin mi Var?"
Gökbulut, kentsel dönüşüm politikalarına da sert tepki göstererek, sadece yüksek rant potansiyeli olan bölgelerin dönüştürüldüğünü, dar gelirli mahallelerin ise kaderine terk edildiğini vurguladı.
“Rant olan mahalleye proje, gariban mahallesine unutulmak düşüyor. Bu adalet mi?”
Ayrıca altyapı sorunları, sosyal hizmet eksikliği ve gençlere yönelik destek projelerinin de yok denecek kadar az olduğunu belirtti.
“Yıldırım Sahipsiz Değil, Yalnız Bırakıldı!”
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin de Yıldırım’a karşı ilgisiz kaldığını ifade eden Gökbulut, “Tüm yük Yıldırım’ın sırtında ama hizmetten eser yok. Bu adaletsizliğe dur demek için buradayız” diye konuştu.
“Süper Lige Yükselen Bir Yıldırım Hayal Değil!”
Gökbulut, adaylığının temelinde adaletli, halkçı ve eşitlikçi bir yönetim vizyonu olduğunu vurgulayarak, “Yıldırım artık ikinci sınıf muameleye maruz kalmayacak. Biz bu ilçeyi hak ettiği noktaya taşıyacağız” dedi.
Derin Bakış:
Yıldırım’ın Hikâyesi, Türkiye'nin Özü Mü?
Yerel düzeydeki hizmet eşitsizlikleri, aslında Türkiye'nin birçok kentinde yaşanan sosyoekonomik uçurumların küçük bir yansıması. Kentlerde sadece "rantın konuştuğu" bir dönüşüm anlayışı, toplumsal aidiyeti ve adaleti zedeliyor. Halkın, özellikle dar gelirli kesimlerin yaşadığı dışlanma hissi, zamanla siyasal güvensizliğe dönüşüyor.
Peki, yerel yönetimlerin asli görevi halkın ihtiyaçlarını karşılamak değilse, nedir?










Yorumlar