Zafer Partisi’nden Alarm: “Barajlar Kurudu, Su Kaynakları Ticarileştirildi”

Zafer Partisi Bursa İl Başkanı Cihat Gazi, kentte artan su endişelerine ilişkin yaptığı açıklamada yetkilileri sert bir dille uyardı. Gazi, barajların kuruduğunu ve yeraltı su seviyelerinin düşürüldüğünü iddia ederek, şehirde ciddi bir su krizinin kapıda olduğunu söyledi.

Gazi, Bursa’da barajların kuruduğunu, yeraltı sularının baskıyla kullanıldığını ve 26 özel su paketleme firmasının kent kaynaklarını ticarileştirdiğini öne sürerek, yetkilileri acil ve uzun vadeli su stratejileri geliştirmeye çağırdı.

İddialar ve Talepler

Gazi, “Yıllardır göz göre göre geliyorum diyen susuzluk artık kapımıza dayandı. Barajlar kurudu! Yetmedi, yeraltı suları barajlara basılarak tüketildi” şeklinde konuştu. Ayrıca kentte faaliyet gösteren özel su paketleme şirketlerinin kaynakları ticari kazanca dönüştürdüğünü iddia ederek, bu uygulamaya son verilmesi gerektiğini savundu.

Zafer Partisi temsilcisi, taleplerini şu başlıklar altında topladı:

• Su, temel yaşamsal haktır; korunmalıdır.

• Kentin su kaynaklarını tüketen ticarileştirme düzenine son verilmeli.

• Milli, bilimsel ve uzun vadeli su yönetimi stratejileri derhal uygulanmalı.

İhmalkârlık Eleştirisi

Gazi, altyapı yatırım eksikliğine dikkat çekerek, Bursa’nın nüfus ve büyüme hızına uygun baraj ve altyapı yatırımlarının yapılmadığını savundu. “Bu ihmalkârlığın bedelini halk ödeyemez” uyarısında bulundu ve popülist çözümler yerine bilimsel temelli politikalara ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Siyasi Vurgular ve Taahhüt

Partisi adına konuşan Gazi, “Zafer Partisi olarak Bursa susuz bırakılmayacak” diye konuştu. Gazi, kaynakların yerel halk için yönetilmesi gerektiğini, rant odaklı düzenlemelere karşı çıkacaklarını belirtti.

Yetkililer ve Bilimsel Yaklaşım Çağrısı

Gazi’nin açıklamaları yerel yönetimler ve ilgili kurumların hızlı müdahalesi gerektiğini ima ediyor. Yetkililerden beklenen adımlar arasında su kaynaklarının şeffaf denetimi, paketleme faaliyetlerinin izlenmesi, yeraltı su seviyelerinin bilimsel ölçümleri ve uzun vadeli altyapı planlaması yer alıyor.

---

Derin Bakış

Su yönetimi sadece teknik ya da ekonomik bir mesele değil; aynı zamanda bir toplumsal adalet sorunudur. Kentleşme, nüfus artışı ve özelleştirme eğilimleri suyun erişimini etkileyebilir — özellikle altyapı yatırımları yetersiz kaldığında en kırılgan gruplar ağır biçimde etkilenir.

Gazi’nin vurgu yaptığı “kaynakların ticarileştirilmesi” söylemi, kamu mallarının piyasa mekanizmalarına açılmasının yerel topluluklarda eşitsizlik yaratabileceği kaygısını temsil ediyor. Bu tür kriz söylemleri, hem seçmen mobilizasyonu hem de yerel yönetimlerin şeffaflık taleplerini artırma potansiyeli taşır.

Peki; Bursa’da su yönetiminde öncelik kimin olmalı — kısa vadeli kriz çözümleri mi yoksa uzun vadeli altyapı ve adalet odaklı planlama mı?