Zafer Partisi’nden Gemlik’te Zeytinlik Mesajı: “Topraklarımız Ranta Teslim Edilemez”
- Mert Morava

- 30 Eyl
- 2 dakikada okunur

Gemlik’te düzenlenen geleneksel Zeytin Festivali, bu yıl da hem coşkuya hem de toplumsal mesajlara sahne oldu. Festival kortejine katılan Zafer Partisi Gemlik İlçe Başkanlığı, zeytinlik alanlara yönelik tehditlere karşı kararlı duruşunu net ifadelerle ortaya koydu.
Nilüfer Toprakçı’dan Sert Uyarı: “Zeytin, Tarihimizin Canlı Tanığıdır”
Zafer Partisi Gemlik İlçe Başkanı Nilüfer Toprakçı, yaptığı açıklamada zeytin ağacının sadece bir tarım ürünü değil; aynı zamanda Anadolu’nun kültürel mirası ve doğal zenginliği olduğunu belirtti:
🗨“Zeytin bizim için sadece gıda değil, kimliğimizdir. Bu ağacı korumak, hem doğaya hem tarihe olan borcumuzdur.”
Toprakçı, sanayi faaliyetleri, madencilik projeleri ve imara açılan alanların zeytinlikleri tehdit ettiğini vurguladı:
“Rant için yapılan her müdahale, sadece doğayı değil, bölge ekonomisini ve sosyal yapıyı da geri dönülmez şekilde zedeliyor.”
Festival Kutlaması Değil, Direniş Çağrısı
Zafer Partisi kortejdeki katılımıyla sadece bir festival neşesi taşımadı; aynı zamanda çevresel farkındalık mesajı da verdi. İlçe teşkilatının açıklamasında, zeytin festivallerinin yalnızca geleneksel etkinlik değil; bir bilinçlenme ve sahiplenme fırsatı olduğu vurgulandı.
Zafer Partisi’nden 4 Maddelik Zeytinlik Koruma Planı
Parti, zeytinliklerin korunmasına yönelik politikalarını açıkça ilan etti:
Hukuki Güvence: 3573 sayılı Zeytin Kanunu’nun tavizsiz uygulanması.
Üretici Güçlendirme: Kooperatifleşme, markalaşma ve kalite destekleri.
Çevresel Duyarlılık: İklim krizine karşı sürdürülebilir tarım uygulamaları.
Kültürel Aktarım: Genç nesillere zeytin kültürünün tanıtımı ve eğitimi.
“Zeytin Ağacı, Geleceğe Bırakılacak Kutsal Bir Emanettir”
Toprakçı, açıklamasını şu güçlü sözlerle tamamladı:
🗨 “Zeytin sadece bir ürün değil, inancın, emeğin ve direnişin sembolüdür. Biz bu emaneti korumaya ant içtik. Ranta değil, halka hizmet edeceğiz.”
Derin Bakış
Zafer Partisi’nin Gemlik Zeytin Festivali’ndeki açıklamaları, çevresel mücadele ile yerel siyaset arasında güçlü bir bağ kuruyor. Bu çıkış, hem doğayı hem de kültürel değerleri koruma çağrısı içeriyor. Toplumun gittikçe artan çevresel duyarlılığı düşünüldüğünde, bu duruşun karşılık bulma ihtimali yüksek.
Peki, siyasi partilerin çevre duyarlılığı sizce seçimlerde gerçek bir fark yaratır mı? Yalnızca konuşmak mı, yoksa somut adımlar mı önemli?










Yorumlar